ALTINYAYLA (SİSNE) Köyü
  Yazı ve Şiirler
 

 
   Altın Gibi Yayla
 
Altın gibi yayla Altınyayla
Taşına toprağına bal dök yala
 
Andırın güneyde Göksun kuzeyimizde
Kılıç değil kalem var elimizde
 
Geçimimiz tarımla hayvancılık
Yaşlı genç sevmeyiz avaralık
 
Buğday meke turp pancar üretiriz
Bazlama tereyağ çökelek tüketiriz
 
Tırşik tarhana kömbe yemeğimiz
Boşa gitmez hiçbir emeğimiz
 
Süt yoğurt ayranımız boldur
Tasa bardağa bol bol doldur
 
Bereket getirir kör sulu deresi
Cennet köyümüz değilse neresi
 
Hastada cenazemizde birlik oluruz
Hasmın karşısında dimdik dururuz
 
Geleneği göreneğiyle tam bir Türk Yurdu
En yaşlımız en bilgemiz Karaca Durdu
 
İdirisle Bebek Önceki Muhtarımız
Ülkenin her yerinde var itibarımız
 
Yeni muhtarımız oldu Arap Cuma
Her zaman hocamızdır Kötü Cuma
 
Aile Birlik başkanı Gabaz Yunus
Köyümün girişinde Tırşik Yunus
 
Süpürgeleri bağlamış Muhsin emmi
Arada içiyor çayı aldırmış da demi
 
Türkü de söyler Aydınlı Kızı Emine
Kınada yakar yeni gelinlerin eline
 
Sevenleri ayırmak yazmaz Kitabımızda
Kötülük hasetlik fesatlık yok aklımızda
 
Dokuz oğlan bir kız çocuklu Daş Omar
Ökkeş oğlu Ökkeşin babası Ökkeş Omar
 
Börkü yok emmi oğlu adı Börklü Ali
Hiç yerinde durmuyor Durmuş Ali
 
Lütfü Güvercin Köyümüzün gülü
Düğünler yaparız halaylı türkülü
 
Okul Müdürümüz Mahmut Kaya
Okulumuzu çıkaracak uzaya
 
Fedakar cefakar öğretmenlerimiz
Onlar bizim canımız ciğerimiz
 
Lojman gibidir Çalık Osman’ın evi
Yabana el vermek hepimizin görevi
 
Uyarır bizi kalk da namaza git
Cami imamımız Yusuf Yiğit
 
Sağlık evinde Ebemiz Hatice Güldür
Bizi hastalık değil unutulmak öldürür
 
En maharetli ustamız Abdil Cura
Her şeyi tamir eder çekici vura vura
 
Dolmuşçularımız Cuma Tahir
Bizi Andırına götürür getirir.
 
Ötekiler Üzeyir Ömer Kenan
Yolcu taşımaya hazır her an
 
Parmak Peynir üretir Yaşar Öksüz
Öteki fabrikatörümüz Arefe Gürbüz
 
En uzunumuz Kiraz Aliyle Uzun Hasan
En zenginimiz Paralı Hüseyinle Paralı Hasan
 
Aydınlı Hacı Ahmet Emin Veli Musa
Kız aldık kız verdik çekmedik tasa
 
Kültürlü çoban, Avşaroğlu Zeynel Ahmet
Sanki hiç yaşlanmayacak Tavşan Ahmet
 
Memiş İdris Kiraz Cuma Niyazi kamyoncu
Hacı Omar Arefe Sel Zeynelli Koyuncu  
 
Her iş gelir Esef Mehmet’in elinden
Kurtulamazsın Haşim ’in dilinden
 
Tapaçlılar Keller Küller Karalaklılar
Bizimle yaşanır en güzel dostluklar
 
Tarihçi Mustul Ali plakacı Durmuş Ali
Çocuk okutmak için çalışır Gözlük Ali
 
Tahsin Necip Kadir toplar sütümüzü
Doğal gıdalardan alırız gücümüzü
 
Sucumuz Memiş değirmencimiz Kahraman
Kahramanlık bize dedemizden armağan
 
Köyümüzün asıl bekçisi Durnacık Durdu
Hocanın Kasım tek atışta üç tavşan vurdu
 
Malı mülkü azda olsa ağadır Kır Hacı
Ayrılık gayrılık bilmeyiz çekmeyiz acı
 
Oğlum hakim öğretmen der Ali Efendi Isak
Keşke hepimiz okusak cahil kalmasak
 
Bizler Sarı Niyazi, İsmet, Gül Ali, Cin Ali
Okula camiye hizmete hazır bütün ahali
 
Üçkağıtçı masaj aleti vermiş geri almamış
Hösiyn Bey iki arada bir derede kalmış
 
Necati Osmaniye, Çoban Mehmet Almanyada
Bilal Emmi İstanbul, Bekir Antalyada

 

KÖYÜM

 

Yeşil gelinlik üstünde sarı çiçekler

Bilmemki köyümde kim kimi bekler

Saçları belinde on beşli kızlar

Yakışmış elbisen çıkarma artık

 

Hacı leylek gelmiş çayırlarına

Serin bir rüzgar eser, süzülür kollarında

Selvi boylu kızları geçip karşında

Ağlarsa gelinligini çıkarma artık ne olur

 

Tozlu yollarında kalkan tozlara

Üstüne gelip yağan yağmura

İçinde ötüşen, uçan kuşlara

meskensin  bükme boynunu ne olur

 

Haziranda içinde kar saklayan inlerin

Menevşeli, sümbüllü o pancarlı tepelerin

Beş yaşında baglayıp mezarda sevgilerin

Vatansın sen köyüm hep gül ne olur.. .

                                                           Ertuğrul YAYCI

 
  Bugün 2 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol